Bolu Beyi tarafından yazıldı Mart - 1 - 2011 4 Yorum

3 gün aradan sonra tekrar güncelleme yapıyorum, çünkü dün sabah Ankara’ya dönebildim. Cuma gecesi İstanbul’a Yeditepe Üniversitesi’ne gittik Bilmök(Bilgisayar mühendisliği öğrenci kongresi) için. Aslında ben Bilmök için değil de Richard Stallman’ı görmeye gitmiştim fakat aksilikler peşimizi bırakmayınca doğru dürüst göremeden döndüm. İngilizceyi de tam olarak bilmeyince ne dediğini de anlayamadım. Başından sonuna kadar dinleyen arkadaşlarımdan öğrendiğim bilgileri sizlerle paylaşacağım. Fakat öncelikle bilmeyenler için Richard Stallman’ı biraz tanıyalım isterseniz:

Tahmin ettiğiniz üzere resmin sağ tarafında duran saçı sakalı birbirine karışmış adam Richard Stallman’ın ta kendisi oluyor. Stallman, 1983 yılında Unix benzeri işletim sistemi oluşturmak için işletim sistemi çekirdeği hariç gerekli olan yazılımları bir araya getirerek GNU projesini hayata geçirmiştir. MIT’de yapay zeka konusunda çalışmalar yaparken, arkadaşlarının ticaret yapmak amacıyla kaynak kodlarını kapatmalarına karşı isyanı bugüne kadar devam ediyor. Richard Stallman seminer vb. etkinlikler maksadıyla zaman zaman Türkiye’ye geliyor.
Katıldığı seminerlerin bir tanesinde içmesi için kürsüye konulan bir su şişesini inceledikten sonra şunları söylüyor: “Su şişesini neden incelediğimi merak edecek olursanız… Coca Cola ‘ya ait olup olmadığına baktım. Coca Cola’nın olsaydı içmeyecektim”. Kısacası Stallman, sadece yazılım konusunda değil, bütün hayatında özgürlükçü olan bir insan diyebiliriz.

Gel gelelim seminere; gayet rahat adam olduğunu gözlemledim. Zaten seminerin ilk yarım saatlik kısmında bulunabildim. Kürsüye geldiğinde önce üstündeki kazağını çıkardı ve en ön sırada oturan birisine doğru attı. Daha sonra ayakkabılardan rahatsız olduğunu söyleyerek, ayakkabılarını çıkardı. Ve işte hiç beklenmeyen ve herkesi şaşırtan manzara: Çorabının topuk kısmında kocaman bir yırtık! Ama o gayet rahattı ve semineri de öyle devam ettirdi. İlk başta yanlış görmüş olabilir miyim diye düşünürken yanımdaki arkadaşlarım da aynı manzarayı gördüğünü söyleyince emin oldum. Ben buradan şöyle bir sonuç çıkardım: Normalde sıradan bir insan böyle bir şey yapmış olsa ayıplanırdı. Fakat ünlü bir kişi buna benzer hareketler sergileyince direkt olarak doğru kabul ediliyor. Tabi bu bizim ülkemizde geçerli, diğer ülkelerde de böyle midir bilmem. Herhangi biri seminer verirken takım elbise giymeyince kabahat oluyor fakat, Richard Stallman yapınca sorun yok. Bu durum benim biraz garibime gitti. Çünkü bu durum salondakilerin gayet hoşuna gitmişti.

Yırtık çorap hikayesi işte böyle…Böylelikle bir Bilmök’ün daha sonuna gelmiş bulunduk. Bilmök, seneye de Ege Üniversitesi’nde düzenlenecekmiş, nasipse ona da giderim. Onlar da Bill Gates’i getireceklerini veya onunla telekonferans  vereceklerini vaat etmişler. Bakalım ne olacak? Bu arada Richard Stallman’a sorduğu soru sonucunda cevabını alan bir öğrenci Stallman’a, “Eyvallah” demiş ve tercüman biraz zor anlar yaşamış. Bunu da biraz komiğime gittiği için yazayım dedim:) Görüşmek üzere, Bolubeyi’nden selam olsun…

Bugüne kadar 4 yorum yapıldı

  1. ozanTi dedi ki:

    Eyvallah çok iyiydi baboş 😀

  2. Anonymous dedi ki:

    çok iyi yırtık çorap 😀

  3. xedal dedi ki:

    benim başıma da gelmez inşallah

  4. Anonymous dedi ki:

    RMS başka ülkelerde de olumsuz karşılanmıyor bu konuda, ayak tırnaklarını yediği bir videoyu bulabilirsin internette…

    Şirkete bağlı, kariyer manyaklarını saymazsanda zaten nerd/coder tayfanın pek ne giydiğine aldırdığı yok, takipçilerinin de yok, bu da zaten özgürlüğün diğer bir yanına işaret ediyor.

You must be logged in to post a comment.