Bolu Beyi'nden Selam Olsun…

Sürekli elektronik eşya satan mağazalarda, gazetelerde, dergilerde vs. dizüstü bilgisayar reklamlarına rastlıyorsunuzdur. İşlemcisinden, ramine kadar bir çok özelliğini sıralarlar. Bir de ekran kartıyla ilgili paylaşımlı ve paylaşımsız kısmı oluyor bazen. Paylaşımlı ekran kartı nedir, paylaşımsız ekran kartı nedir, bunları bilmeyen insan da ister istemez şöyle bir düşünceye kapılabilir: “Paylaştığına göre iyi bir şey herhalde:)”. Durum biraz farklı bu konuda.

Paylaşımlı olan ekran kartının da avantajları var, paylaşımsız ekran kartının da avantajları var. Yani bilgisayarı kullanacak kişiye göre değişmektedir aslında. Paylaşımlı ekran kartı, bilgisayarın ram’inden de katkı görür. Sistemin ram’i tarafından beslendiği için pil ömrü uzun olur fakat performansı paylaşımsız ekran kartlarına göre düşük olur genelde. Onun için şarj süresi sizin için önemliyse, sık sık yolculuk yapıyor ve yolculukta bilgisayarınıza ihtiyaç duyuyorsanız paylaşımlı ekran kartı kullanmanız daha avantajlı olacaktır. Ama yok ben sürekli oyun oynuyorum, performans gerektiren işlemler yapıyorum diyorsanız dezavantajlı olacaktır.

Gelelim paylaşımsız ekran kartına, sistemin yani bilgisayarın ram’ini kullanmazlar. Sadece kendi üzerlerinde barındırdıkları ram’i kullanırlar. Bununla beraber bu ekran kartlarının chipsetleri daha da güçlü olur genelde. Bu sebeple daha fazla enerji harcarlar ve paylaşımlı ekran kartlarına göre pil ömrü daha azdır. Fakat performansları daha yüksektir. Yukarıda verdiğim örnekteki gibi amacınız oyun oynamaksa veya çok büyük ram harcayan programlarla işiniz varsa paylaşımsız ekran kartı kullanmanız sizin için daha iyi olacaktır.

Bu iki ekran kartı arasındaki farkları

, avantajları, dezavantajları anlattım. Karar sizin. Sonuç olarak “hangisi daha iyi” diye bir şey yok. Siz hangi amaçla kullanacaksanız ona göre tercih yapmanız gerekiyor. Görüşmek üzere, Bolubeyi’nden selam olsun…