Gazi-BİS adlı sosyal sorumluluk projemizden daha önceki yazılarımda bahsetmiştim sizlere. Geçen hafta ilk defa bu projeye katılmak nasip oldu ve 10 kişilik bir ekiple Şanlıurfa’ya gittim. Orada zaman nasıl geçer, dersleri iyi bir şekilde anlatmayı becerebilir miyim diye düşünürken 1 hafta çabucak geçti ve hayatımda geçirdiğim en güzel haftalardan biri oldu. Gerek öğrencilerimizden gördüğümüz ilgi, gerek Şanlıurfa halkının misafirperverliği, gerekse Şanlıurfa valiliğinin bize vermiş olduğu destek, bu bir haftanın güzel geçmesine vesile oldu diyebilirim. Bu yazı için sadece bir fotoğraf karesi paylaştım ama mümkün olsa çekmiş olduğumuz 100’lerce fotoğrafı burada paylaşarak nasıl bir yer olduğunu anlatmak isterdim.
Dilerseniz öncelikle derslerimizin nasıl geçtiğini ve öğrencilerimizi anlatayım sizlere. 10 kişilik bir ekiptik ve 2’şerli ekiplere ayrıldık. Ders gösterilecek 6 grup vardı ve her bir ekip bir gruba bakıyordu. Artan bir grupla ise her gün bir ekip ilgileniyordu. Bizim dersimize gelenler nakış kursiyerleriydi. Diğer gruplara ise, halı, kuran, kuaför vb. kursiyerler katılıyordu. Ben Furkan adlı arkadaşımla bir ekiptim ve derslere beraber girdik. Aslında Furkan yabancı sayılmaz, geçenlerde bolubeyi.net’e yazı eklemişti Jack adıyla. Neyse öğrencilerimizin bir çoğu hayatında ilk kez bilgisayar ve internet kullanıyordu. Bu yüzden başta fareyi, klavyeyi vb. donanımları tanıtarak işe başladık. İlk olarak fare ile klasörleri açmayı, klasör oluşturmayı, metin belgesi oluşturmayı ve içine yazı yazdırmayı anlattık. İkinci gün Office progamı olan Word’ü anlattık ve dilekçe örneği yazdırdık. 3. günümüzde internet kullanımından bahsedecektik fakat bir aksilik oldu ve internet bağlantıları koptu. Bu yüzden planımızda olmayan Power pointi anlattık. Herkes 5-6 sayfalık Şanlıurfa’nın tarihi güzellikleri ile ilgili slayt gösterisi hazırladı. Gözlemlediğim kadarıyla herkes çok eğlendi bu konuda. Açıkçası biraz şaşırdım, çünkü bu kadar kolay bir şekilde yapmalarını beklemiyordum. Ha bir de o gün, öğrenci teyzelerimizden bir tanesi bize kek getirmişti. O gün ders çıkışı Balıklıgöl’deki Gümrükhanı Kahvehanesine gittik ve çayla birlikte o keki bir güzel yedik:) 4. günümüzde ise internet etiğini, Google‘da arama yapmayı, internetten nakış modellerine bakmayı ve kuran öğrenmeyi anlattık. O gün öğrencilerimiz bizi son gün olduğu için çiğköfte yemeye davet etti ve ertesi gün Furkan’la erkenden gittik ve afiyetle yedik. Sonrasında son dersimizi yaptık. Son gün öncelikle e-okuldan bahsettik. Bildiğiniz üzere, e-okulda veli bilgilendirme sistemi mevcut ve veliler böylelikle çocuklarının notlarını ve devamsızlıklarını takip edebiliyorlar. Biz tam bu konuya başlayacakken, lisede okuyan öğrencilerimizin birkaçı haklı olarak kaş-göz işareti yaptılar anlatmayın diye:) Tabi biz dinlemedik ve anlattık. O gün mail adresi almayı, mail atmayı ve mail okumayı da anlatarak dersimizi bitirdik. Onlardan Gazi-BİS hakkındaki düşüncelerini mail olarak bize atmalarını istedik. Bu yazımın sonunda gelen mailleri yazacağım. Biz onlara baya bi alışmıştık, onlar da bize alışmışlardı. Bu yüzden son gün olduğu için buruk bir veda oldu. Bizleri tekrar Şanlıurfa’ya bekliyorlardı.
Biraz Şanlıurfa halkını anlatayım sizlere. Öncelikle hepsi misafirperver ve çok sıcak kanlı insanlar. Hatta projeyi gerçekleştirdiğimiz okullardan birisine gitmiştim ve orada görevli bir kişi ile sohbet etme fırsatım oldu. Bana dediği şuydu: “Herhangi bir kapıyı çal, seni içeri davet ederler ve bol bol ikramda bulunurlar. Şanlıurfa halkı misafirperverdir.” Ben bu dediğini yapmadım ama eminim öyledir. Şanlıurfa’ya gidip Balıklıgöl’e gitmemek olmazdı. Oraya gittiğimizde de herhangi birisine adres sorduğumuzda sağ olsun, bize adres tarif etmekle kalmayıp oraya kadar götürüyorlardı. Hazır Balıklıgöl demişken orada gitme fırsatı bulduğumuz turistik yerlerden bahsedeyim biraz. Balıklıgöl içerisinde bulunan balıkları, günah olması sebebiyle kimse tutmuyor. Balıklıgöl’ün hemen bitişiğinde, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer mevcut ve türbe haline getirilmiş. Balıklıgöl civarında güzel bir kapalı çarşı mevcut. İçerisinde tarihi bir kahvehane var ve adı “Gümrükhanı kahvehanesi”. Orada dikkatimi çeken bir durum oldu, normalde Ankara’daki kahvehanelerde genelde iskambil kağıdı ile oynanan oyunlar oynanır. Şanlıurfa’da ise amcalar; dama, satranç, domino vb. oyunlar oynuyorlardı. Bir gün de Hz. Eyüb’ün hastalığını geçirdiği ufak bir mağaraya gitme fırsatım oldu. Hani sabır simgesi olarak Hz. Eyüb gösterilir ya, gerçekten de öyle. O küçücük mağarada uzun bir süre hastalığını geçirmiş ve büyük bir sabır örneği göstermiş. 4. günümüzde sıra gecesine de katıldık. yaklaşık 2-2.5 saat süren sıra gecesinde de oldukça eğlendiğimizi söyleyebilirim.
Sonuç olarak verdiğimiz derslerin oldukça faydalı olduğunu ve ilk gün ile son gün arasında öğrencilerimizin bilgisayar ve internet kullanımı konusunda büyük gelişme olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sonuçta hiç bilgisayarla tanışmamış bir kişi; Gazi-BİS projesisayesinde artık mail adresi alıp mail atabiliyor, interneti kullanabiliyor, word kullanabiliyor. Bunları biz öğrettiğimiz için de sorumluluğumuzu yerine getirmenin mutluluğunu yaşamaktayız. Öğrencilerimizin bizlere attıkları mailleri paylaşacağımı yazmıştım yazımın başında, buyrun:
-
Bir hafta boyunca bizimle çok yoruldunuz.Bizim için keyifli bir hafta oldu teşekkür ederiz.
-
Merhaba Furkan ve Emrullah bey verdiğiniz kurstan dolayı size çok teşekkür ediyorum başarılarınızın devamını diliyorum.
-
Çok iyi öğretmenlerimiz.bizle çok ilgileniyorlar çok teşekurler
-
Faydalı bir girişim olduğunu, her insanın kesinlikle öğrenmesi gerektiği bilgisayarla tanıştık. Beş gün olmasına rağmen bir çok şey öğrendik. Hocalarımızda sabır ve azimle uğraş verdiler.Teşekkürler.
-
Öncelik buraya kadar gelip bizlere bilgisayar hakkında bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler umarım Şanlıurfamızdan memnun kalmışsınızdır. Sizinde derslerinizde başarılar dilerim.
-
Öncelikle şehrimize gelip bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederim. Beş günlük kurs boynca hocalarımız Furkan ve Emrullah beylerede ayrıca teşekkür ediyorum.İnşallah bizden ve şehrimizden memnun kaldınız.Teşekkür ederim.
-
Köfteyi beğendiğiniz,biz teşekkür ederiz yine bekleriz ALLAHA EMANET OLUN
-
Hocam size çok teşekkür ederiz bize bilgisayar öğrettiniz için teşekkür ederiz.
-
Hersey için teşekkürler iyiki varsınız kurslar zevkli ve bol bilgiliydi yine bekleriz…
-
-
Merhaba ben aslı, arkadaşımın adresiyle size cvp veriyorum ben anlattıgıınız temel konuları biliyorum ama siz yinede anlattınız dillerinize saglık diyorum bizlere zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum görüşmek ümidiyle hoşçakalın sizleri şanlıurfaya tekrar bekleriz hoşçakalın
-
Hoşgeldiniz şehrimize, Allah razı olsun, Allaha emanet olun…
Yorumlar gördüğünüz gibi, herkes memnun kaldı Gazibis projesinden. Fakat bir yorum vardı ki en sona saklamak istedim. Furkanla maili okuduğumuzda biraz canımızı sıktı ama olsun, onu da paylaşayım:
“Hocam muhtemelen bir daha görüşemeyecegiz bunun için öncelikle hayatınızda bol şans diliyorum.muhakakki benim daha çok şansa ihtiyacım olacak. kursu ilk duydugumda sınır filmi aklıma gelmişti orada sınırın hayattaki zorlukları anlatılıyordu yaşlının biri de hiç bir şey anlamadan başını sallıyordu öyle olmaktan çok korktum.haksızda değildim galiba
HERŞEY İÇİN TEŞEKÜRLER ”
Bu maili okuyunca ilk işim o “sınır” filmini aramak oldu fakat henüz bulamadım. Yasaklanmış sanırım. Yalnız bu değerli kursiyerimizin görüşlerine ben katılmıyorum. Çünkü kimse anlamadan konuları geçmedik ve herkesle tek tek ilgilendik. Gerektiği zaman bir konuyu bir kişiye 10 defa anlattık ama onlar anlamadan konuları atlamadık. Bizim amacımız buydu zaten, hiç bilgisayarla tanışmamış kişilere sabırla bilgisayar ve internet anlatmaktı. Her ne kadar bu mail canımızı sıksa da bizim içimiz rahat. Çünkü elimizden geleni yaptık ve Şanlıurfa halkına olabildiğince yardımcı olmaya çalıştık. Bu yazımla birlikte Şanlıurfa halkına, öğrencilerimize, Şanlıurfa valiliğine, ekip arkadaşlarıma, Gazibis projesiiçin destek veren herkese, bizimle ilgilenen Mehmet ve Halil abimize çok çok teşekkürlerimi sunuyorum, görüşmek üzere…